İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “İnsanlar Hakkari’den ve Şırnak’tan giderken, Hakkari’ye ve Şırnak’a profesörler gidiyor. Oyunu bozduğumuz, akışı aksine döndürdüğümüz bir tabloyla karşı karşıyayız. Bunun ismi ihtilaldir ve bunun sahibi Tayyip Erdoğan’dır. Bizim onu yalnız bıraktığımız vakitler oldu. Allah’a sığındı ve dünyada Anadolu’nun bir yükümlülüğü olduğuna inanarak yoluna devam etti” dedi.
Van Valiliği’ndeki güvenlik toplantısının akabinde Vali ve Büyükşehir Belediye Lider Vekili Ozan Balcı, AK Parti Van milletvekilleri İrfan Kartal, Osman Nuri Gülaçar, Abdulahat Arvas, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Lider Vekili İhsan Emre Aydın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, AK Parti Van Vilayet Lideri Kayhan Türkmenoğlu ile esnafı ziyaret eden Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“Dünyada sesi çıkmayan bir Batı var. Bize şunu yapmaya çalışıyorlar. Ya bizi bir mezhep çatışması içine sokmaya çalışıyorlar. İslam’ı gaye alarak bizim her birimizi farklı alanlara savurmaya çalışıyorlar. Bunun için de birçok aparat üretiyorlar. Boş durmuyorlar. Pakistan’a sel oldu. 3 aydır yağmurlar yağıyor. Dünyada bu işe ses çıkaran ve yardım eden tek ülke var o da Türkiye. Lübnan tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Oraya elini uzatan, sömürmeyen istismar etmeyen bir ülke var o da Türkiye. Arkadaşlarımız iki hafta evvel oraya gittiler. Oradakiler diyorlar ki denizin karşısında bir hayırlar ülkesi var, onlar bizim kardeşlerimiz. Denizin karşısında bütün ümmeti gözeten bir önder var Recep Tayyip Erdoğan, Allah onlardan razı olsun.”
“İstedikleri vakit devreye girdiler; zihinlerimizi köreltmeye çalıştılar”
Ülkenin gelişmesini istemeyenlerin insanların heyecanını kırdığını, ürküttüğünü, farklılaştırdığını anlatan Soylu, şunları kaydetti:
“İstedikleri vakit devreye girdiler. Zihinlerimizi köreltmeye çalıştılar. Bizim bu ülkeyi yönetemeyeceğimizi, zenginliklerimizin bize fazla olduğunu daima başımıza çaldılar. Bu oyunu birisinin bozması lazımdı. Bozmak istedi Adnan Menderes, bedelini canıyla ödedi. Ondan sonra kim geldiyse bozmak istedi fakat Amerika başta olmak üzere onun kuyruğundaki Avrupa ile birlikte etrafımızdaki coğrafyaya ve dünyaya kelamımızı etmemizi istemediler. Darbelerin gerisinde Amerika’nın olduğunu herhalde öteki dünyaya gittiğimize söylememizin bir manası olmayacak. Yıllarca bizi 2 bin-2 bin 500 dolarlık kişi başına gelir düzeyinde tutanlara karşı birinci kere baş tutuyoruz. Birinci sefer kendi içimizdeki gayrılıkları ortadan kaldıracak fırsat yakaladık. Birinci kere Amerika’yı, Avrupa’yı bu türlü yakaladık. Birinci sefer onları vizyonsuz ve öndersiz yakaladık. Birinci sefer birbirine düşmüş ne yapacaklarını şaşırmış halde yakaladık. Yüz yıllık planlar yapan Avrupa, bu kışın doğal gazın planını yapamıyor. Hiç merak etmeyin bunların hiçbiri Türkiye’ye tahıl koridorunu açması için gelmezler ancak Amerika bunu çözemedi.”
“Herkes kendini söz edebiliyor”
Bizi birbirimize düşürecekler. Bütün Müslüman coğrafyayı mağdur edecekler, kendi kederi içinde kavrulmasını sağlayacaklar, vur patlasın çal oynasın devam edecekler. Bunu değiştirecek dünyada tek ülke var. Bu tabloda birinci defa bir fırsat elimize geldi. Yüksek, orta ve düşük ülkeler var. Düşük ve orta ülkelerin bir tek umudu var o da Türkiye. 21. asra girerken eksiklerimiz var. Geçmişin hepsine kabahat bulmanın bir manası yok. Onlar da yapmak istemişlerdir. Merhum Demirel’in eşine saldırmadılar mı? Erbakan hoca, Libya’ya gitti oradaki misafirlikte bir çadırda bulundu diye bunu dünyanın en büyük rejim sıkıntısı haline getirmediler mi? 6 ayda bir Hürriyet gazetesinde Adnan Menderes’in idamlık fotoğraflarını yayınlayıp, bu memleketin evlatlarını ‘sakın ha bizim dışımızda bir seyahat yaparsanız bedelini ödersiniz’ diye korkutmadılar mı? Tayyip Erdoğan her adım attığında sonu Adnan Menderes’e benzeyebilir diye Avrupa’dan Amerika’dan, Türkiye’deki distribütörlerinden tehdit etmediler mi?
Şimdi herkes kendini tabir edebiliyor. Daha kıymetlisi var, bizi birbirimize düşürebilecek fırsatı bulamıyorlar. Amerika tarihinin terör örgütüne en büyük yardımını yapıyor. Son 3 yılda 2 milyar dolar Amerika Senatosu’ndan çıkarıldı PYD’ye ve PKK’ya. Bundan bir adedini biz yapalım. Dünyanın her tarafında bizi çarmıha gererler. Uyduruk yıldızlarıyla birlikte terör örgütünün mensuplarını ziyaret ediyorlar, onlara taziyede bulunuyorlar sonra da Amerikan büyükelçiliği bizim evlatlarımız şehit olduğunda dostlar alışverişte görsün diye güya bizim için de taziye yayınlıyor. Her vakit uyguladıkları iki yüzlü bir siyaset. İstedikleri üzere bizi yönetebileceklerini düşünüyorlar. Türkiye bu oyunu bozdu.” tabirlerini kullandı.
“Oyunu bozduğumuz, akışı bilakis döndürdüğümüz bir tabloyla karşı karşıyayız”
Türkiye’nin son 20 yılda hem geçmiş yıllarda yaşatılan altyapı yatırım açığını kapattığını hem de 21. asrın altyapısını yaptığını belirten Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Akşam konuta gittiğimizde siyaset konuşulurdu. ‘Bu beşerler neden geliyor’ denilirdi. Doğu’da ve Güneydoğu’da yol, okul, havalimanı, hastane, tabip, öğretmen, iş yok. Hiçbir şey yok. Ne yapacak beşerler, nerede hayatlarına devam edecekler? Artık Allah’a hamdolsun. Geçen hafta Ömerli ve Dargeçit’teydim. Ömerli birinci sefer nüfusunu büyütmeye başlamış ve dışardan göç alıyor. Az evvel Valimiz söyledi 4 milyar lira buraya okul yatırımı yapılacak. Spor alanları var. Ülkemizin 81 vilayetinde üniversite var. Havalimanları var. Beşerler Hakkari’den ve Şırnak’tan giderken, Hakkari’ye ve Şırnak’a profesörler gidiyor. Oyunu bozduğumuz, akışı aksine döndürdüğümüz bir tabloyla karşı karşıyayız. Bunun ismi ihtilaldir ve bunun sahibi Tayyip Erdoğan’dır. Bizim onu yalnız bıraktığımız vakitler oldu. Allah’a sığındı ve dünyada Anadolu’nun bir yükümlülüğü olduğuna inanarak yoluna devam etti. Milletine inandı ve güvendi.
Bugün beşerler Kürtlüğüyle, Müslümanlığıyla, bu ülkenin vatandaşı olmasıyla gurur duysun. Bunda ne var. Şayet bunlara bir ekip pürüzler koyarsan bunlarla meşgul olursun. Uçak, araba yapamazsın, savunma endüstrini yüzde 20’den yüzde 80 yapamazsın. Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi bu arbedenin ortasından çekti ve dünyayla nasıl rekabet edilebileceğini ortaya koydu. Bize, ‘siz beceremezsiniz’ diyenlere, biz bugün başarıyoruz ve bizim dünyaya söyleyecek kelamımız var diyoruz. Hepsi Ukrayna ile Rusya ortasındaki savaşın bitebilmesi için Tayyip Erdoğan’ın ayağına gelecek. Eğer ayakta durmasaydık, 17-25 Aralık’a, Seyahat olaylarına, 15 Temmuz’a, ekonomik akınlara teslim olsaydık kimse Türkiye’nin tarafından geçmez, bizi etrafımızdaki istikrarsızlığın bir kesimi haline getirirlerdi. Bugün biz etrafımızdaki coğrafyayla dünyayı istikrarlı yapmaya çalışan bir ülkenin anlayışı içinde olmaya çalışıyoruz.”
“Hangi çocuk üniversiteye gitmek, anne babasına güzel evlat olmak istemez?”
Hakkari’de 2016-2019 yılları ortasında tıp fakültesini kazanan hiçbir öğrencinin olmadığını aktaran Soylu, şöyle konuştu:
“Hangi çocuk üniversiteye gitmek, anne babasına iyi evlat olmak istemez? Geçen yıl 19, bu yıl 26 evladımız Hakkari’de tıp fakültesi kazandı. Bu sayı Van’da daha yükseldi. Hacıbekir Mahallesi’ne gittiğimizde Gençlik Kültür Merkezinde çocukların bir tek kederi var, kitapların başında geleceğini aramaya çalışıyor. FETÖ, İslam’ı başkalaştırmak için, DEAŞ, Müslümanlığı diğer bir noktaya çekebilmek için, PKK, İslam’ın miğferi olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bu karakterini ortadan kaldırabilmek için Amerika tarafından icat edilmiştir. Bu oyunu Tayyip Erdoğan bozmuştur. 20 asırda Türkiye’nin hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını güzel tahlil etmiştir. Hangi riskleri alabileceğini, sırtını kime dayayabileceğini, kime teslim olacağını güzel bir biçimde değerlendirmiştir. Cumhuriyet’in ikinci asrından başlayan bu yükselişi gençlerimiz inşallah daha güzel notaya alır götürür. Ben Avrupa’nın demokrasisini biliyorum. Onlar bizim yanımızdan dahi geçemezler. Suriye’de beşerler katledilirken bir tek ülkenin sesi çıktı o da burası. Daha yeni başladık ve göreceksiniz Allah da nasip edecek Türkiye çok büyük yükselişler yaşayacak. Bize inanmanızı ve güvenmenizi istiyoruz. Dünyanın devir periyot karmaşıklıkları olabilir. Pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı hiçbirimizin hesap ettiği bir şey değildi. İhracatımızın çıktığı nokta belirlidir, Türkiye üst üste büyümeye devam etmektedir ve edecektir.” (AA)