ANKARA – CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimi’nden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Cumhuriyet Halk Partisi Sincan İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği üye iştirak merasiminde “Cumhuriyet Halk Partisi, başını örtenin de başını açanın da, başı açık olanın da teminatıdır. Bizi birbirimize düşürmeye çalışan, başörtüsünü yıllarca suistimal eden Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarı, önümüzdeki birinci seçimde sonlanacak. Türkiye’yi toplumsal demokrat siyasetle buluşturacak irade, o sandıktan çıkacak” dedi.
CHP Sincan İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği üye iştirak merasiminde 500 yeni üyeye rozet takıldı. Merasime Salıcı’nın yanı sıra Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, Parti Meclisi üyeleri Alirıza Erbay, Umut Akdoğan ve Ankara Vilayet Lideri Ali Hikmet Akıllı da katıldı. Salıcı merasimde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
TÜRKİYE’NİN MUKADDERATINI DEĞİŞTİRECEK BİR İŞ YAPACAĞIZ: Biz bir müddettir partimizin oyunun geçmişte düşük olduğu yerlere yoğunluk veren bir çalışma yapıyoruz. Zannetmeyin ki bugün Sincan’dayız ve bu tek olacak. Daha sonra Pursaklar’da, Keçiören’de üye iştirak merasimleri yapacağız. Ankara’da Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Mansur Yavaş, bütün Ankara’ya hizmet vermek için özel bir gayret gösteriyor. İlçe belediyelerinde çok başarılı belediye liderlerimiz var. Fakat bu çalışmaları Ankara’nın büsbütün bütünleştirecek bir efor içine gireceğimiz bir devirdeyiz. Münasebetiyle önümüzde bir genel seçim var. O genel seçimde Türkiye’nin mukadderatını değiştirecek bir iş yapacağız. Tek başımıza değil, altılı masa ile bir arada, daima birlikte güç vererek değerli bir iş yapacağız. Ondan sonra da Ankara’da vatandaşlarımıza hizmet, insanları birbirinden ayırmadan hizmet nasıl yapılıyormuş, bunu daima birlikte göstereceğiz. Bizim hedefimiz bu.
TÜRKİYE’NİN BU İKTİDARLA DAHA FAZLA YOL ALAMAYACAĞINI SİZ DE GÖRÜYORSUNUZ: Adalet ve Kalkınma Partisi yıllardır iktidar. Ben size uzun uzun, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ne yaptığını anlatacak değilim. Buradasınız, bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılıyorsunuz; demek ki mevcut iktidarın yaptığı işlerden şad değilsiniz. Türkiye’nin bir değişime gereksinimi olduğunu düşünüyorsunuz. Türkiye’nin bu iktidarla daha fazla yol alamayacağını siz de görüyorsunuz. Onu çok konuşmanın bir manası yok. Ancak elinde o denli bir medya imkânı var ki bu iktidarın; olmayan şeyleri olmuş üzere her akşam anlatan, devletin televizyonunu da kullanan ve tüm Türkiye’ni kendi istediği formda görmesini sağlayan vatandaşın, bir medya imkanı var. İktidarın medyasına bakarsanız her şey güllük, gülistanlık… İktidarın şöyle bir eforu var: İktidar istiyor ki Türkiye Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yaratmış olduğu önyargılarla devam eden bir ülke olsun. Türkiye daima meşakkatin içinde olan bir ülke olsun ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı söylemiş oldukları önyargıları büyüten bir Türkiye istiyorlar.
ÇARŞIDA PAZARDA NE AKP VAR NE MHP: Ne diyorlardı, ‘Bu Cumhuriyet Halk Partisi, Sivas’ın ötesine geçemez’ diyorlardı. Bunu en son Tayyip Beyefendi söylediğinde, biz Hakkari’de Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılan yol arkadaşlarımıza rozet takıyorduk. Tayyip Beyefendi ondan sonra, bir daha söylemedi. Dedik ki, Tayyip Beyefendi, bak biz Hakkari’deyiz, gözünü sevdiğim bundan sonrası hudut, daha öteye gidecek yer yok. Gitmemizi istediğin Türkiye’nin rastgele bir coğrafyası, rastgele bir ili ilçesi varsa, biz oraya gidelim, senin de göreceğin formda siyasetimizi yapalım. Ne oldu? Tuzla buz oldu önyargılar. Bize ‘Sivas’ın ötesine gidemiyorsunuz’ diyorlardı, lakin ben argüman ediyorum onlar Sincan pazarına inemiyorlar. Biz Türkiye’nin her yerine gidip, alnımız ak bir halde Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasetini anlatıyoruz, ancak onlar çarşıya pazara inemeyecek hale geldiler. Ne Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri var çarşıda pazarda, ne MHP’nin vekilleri var çarşıda pazarda.
BİZ TÜRKİYE’Yİ DEĞİŞTİRECEĞİZ: Daha bugün yeni bir haber. Büyük Birlik Partisi biliyorsunuz, Cumhur İttifakı’nı destekliyor. Büyük Birlik Partisi’nin Merkez Yönetimi’nden bir arkadaşımız, istifa ediyor. Diyor ki, ‘Ben Cumhur İttifakı’na oy isteyemem kardeşim.’ Ben onun için partiden ayrılıyorum, diyor. Birinci değil, daha evvel de ayrılanlar oldu. Türkiye doğruyu görüyor. Türkiye değişimin gelmesi gerektiğini görüyor. Türkiye değişime dair rotasında değerli uzaklıklar alıyor. Bu bahiste, Sayın Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu, elinden gelen her türlü çabayı gösteriyor. Türkiye’yi karış karış geziyor, Cumhuriyet Halk Partisi örgütü de bütün gücüyle, bütün görkemiyle ve üyeleriyle Sayın Genel Liderimizin bu çalışmasının ardında. Biz Türkiye’yi değiştireceğiz. Biz Türkiye’yi Sincan’dan, Pursaklar’dan, Keçiören’den, Mamak’tan, Nallıhan’dan değiştireceğiz. Biz Ankara’yı nasıl değiştirmeye başladıysak, tüm Türkiye’yi de birebir mantıkla değiştireceğiz.
TÜRKİYE’Yİ TOPLUMSAL DEMOKRAT SİYASETLE BULUŞTURACAK İRADE, O SANDIKTAN ÇIKACAK: Az evvel kürsüye Nurten Hanım geldi. Hoş bir konuşma yaptı. Kendisine teşekkür ediyorum. Hem Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldığı için ve hem de hoş konuşması için… Nurten Hanım’ın başı örtülü. Başımızın üstüne. Cumhuriyet Halk Partisi başını örtenin de başı açık olanın da teminatıdır. İnancınız gereği takıyorsunuz, biz de hürmet duyuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, başını örtenin de başını açanın da, başı açık olanın da teminatıdır. Bizi birbirimize düşürmeye çalışan, başörtüsünü yıllarca suistimal eden Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarı, önümüzdeki birinci seçimde sonlanacak. İster erken seçim yapsınlar, ister baskın seçim yapsınlar, ister vaktinde seçim yapsınlar; Türkiye’yi toplumsal demokrat siyasetle buluşturacak irade, o sandıktan çıkacak.
HER TÜRLÜ BASKIYI YAPIYORLAR: Şimdiye kadar millet iradesinden öbür bir şey söylemezlerdi. Sandıktan ne oy çıkıyorsa, o oyun getirdiği iktidar, Türkiye’yi yönetir. 2019 seçimlerinde biz İstanbul’u aldık. İçlerine sindiremediler, seçimi iptal ettiler. Seçimi 6 Mayıs’ta, yargı darbesi ile iptal ettikten sonra, İstanbullu tekrar sandığa gitti, 800 bin oy farkı ile Ekrem İmamoğlu’nu tekrar misyona getirdi. O gün bugündür, Adalet ve Kalkınma Partisi, millet iradesinden bahsetmez oldu. Siz duyuyor musunuz Tayyip Bey’in ağzından, ‘millet iradesi’ lafını, 31 Mart’tan sonra. Şayet millet iradesi, onların istediği üzere tecelli ederse, milletin iradesinin üstünde hiçbir şey yok. Fakat istediği üzere ortaya çıkmazsa, bir daha millet iradesinden bahsetmiyorlar. Seçilen belediye başkanlıklarına kayyım atıyorlar, Cumhuriyet Halk Partili belediye liderlerinin vazifelerini yerine getirememesi için her türlü baskıyı yapıyorlar. Bunların hepsini aşacağız.
BU ÇABAYI BİR ARADA VEREREK KAZANACAĞIZ: Altı gün içinde pazartesi günü prestijiyle mazota dördüncü defa artırım gelmiş olacak. Türkiye’yi yönetemeyen, savrulan, kendi kıssasından kopmuş bir iktidarla karşı karşıyayız. Fakat bunu daima bir arada, tek tek, sokakta çalışarak, partimizi daha fazla büyüterek, Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılmak isteyen tüm yurttaşlarımıza kucak açarak, bu çabayı birlikte vererek kazanacağız. (DUVAR)